Temel dayanağını Türk Borçlar Kanunu’ndan (T.B.K.) alan cezai şart; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi sebebi ile oluşan/oluşabilecek olan zararı tazmin etmek ve/veya muhatabın yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlamak maksadına matuf olarak sözleşmelerde yer verilmektedir. Taraflar sözleşmenin içeriğini sözleşme serbestisi dâhilinde diledikleri şekilde doldurabilirler. Borçlar hukukundaki sözleşme serbestisinin istisnasını ise sözleşmeye dercedilen hükümlerin emredici kurallara, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olması halidir.
UYGULAMADA CEZAİ ŞART HÜKÜMLERİ
İş hukukuna ilişkin mevzuatta ise cezai şarta ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Burada meydana gelecek sorunlara ilişkin T.B.K. ve iş hukukunun genel ilkeleri bize yol gösterici olmaktadır. Genel bir ilke olan sözleşme serbestisi bağlamında konu değerlendirildiğinde hem işçiyi hem de işvereni koruma altına alacak cezai şart hükümleri kural olarak iş sözleşmesinde yer bulabilecektir.
Uygulamada işçinin fesih hakkını sınırlamak için iş sözleşmesine cezai şart konulduğu görülmektedir. Burada sözleşmeye konulan cezai şart ile; işverenin nitelik gerektiren işler için anlaşmaya varmış olduğu ve genellikle nitelikli işçisinin iş akdini sözleşmeye aykırı bir şekilde feshetmesi nedeni ile işverenin uğrayacağı muhtemel zararın tazminini ve/veya işçinin cezai şartın varlığı sebebi ile sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesini zorlamayı amaçlamaktadır.
Bir diğer cezai şart türü ise işveren tarafından işçinin eğitimi karşılığında işçinin belirli bir süre işverenin yanında çalışması gerektiği, hükmünü içeren cezai şarttır. İşveren, işçisinden daha fazla verim alabilmek için O’na eğitim aldırabilir. Bu da işveren için ciddi bir maliyet oluşturmaktadır. İşverenin işçisinden daha fazla verim alabilmek için üstlenmiş olduğu bu maliyetin karşılığını alamadan işçinin işinden ayrılması halinde işveren ciddi zararlara uğrayacaktır. Bu bağlamda iş sözleşmelerine işçinin eğitim aldıktan sonra belirli bir süre işverenin yanında çalışacağı, aksi halde cezai şart ödeyeceği şeklinde hükümler konulmaktadır. Lakin burada işçinin ödemesi gereken bedel ile işçiye verilen eğitimin hakkaniyet çerçevesinde olması icap etmektedir.
CEZAİ ŞART HÜKÜMLERİNİN GEÇERLİLİĞİ
Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz gibi iş hukuku mevzuatında cezai şarta ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Bu bağlamda T.B.K. ve iş hukukunun genel prensipleri çerçevesinde Yargıtay tarafından iş sözleşmesinde cezai şarta ilişkin çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Burada esaslı unsurun hakkaniyet olduğu gözden kaçmamalıdır. Şöyle ki, cezai şartın her iki taraf için de öngörülmüş olması ve öngörülen cezai şartın miktarının eşit ve dengeli olması gerekmektedir.
SONUÇ
İş hukukunda cezai şart kural olarak kabul edilmekle beraber işveren tarafından işçinin haklarının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerde bazı kurallar ihdas edilmiştir. Bu düzenlemeler, sözleşme serbestisine aykırı olmayıp aksine işçinin sözleşme kurulurken zayıf konumda olmasından dolayı işverenin işçiye dayatmada bulunmasını engelleyici bir rol oynamakta dolayısı ile karşılıklı iradelerin sözleşmeye yansımasını sağlamaktadır.