Bu çalışmada öncelikle ADR (Tehlikeli Malların Karayolu İle Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşması) sözleşmesinin kısa bir açıklaması yapılarak, hangi işletmelerin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi (TMFB) alması gerektiği, hangi işletmelerin Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TMGD) ile çalışma mecburiyeti olduğu açıklanacaktır. Sonra TMFB almayan ve TMGD ile çalışmayan işletmelere uygulanacak idari para cezaları ile ilgili bilgi verilecektir. Ayrıca TMFB almayan ve TMGD ile çalışmayan işletmelerin herhangi bir kaza anında uğrayabileceği muhtemel zararlar ile işletme yetkililerinin cezai sorumluluklarından bahsedilecektir.
TEHLİKELİ MALLARIN KARAYOLU İLE TAŞINMASINA İLİŞKİN AVRUPA ANLAŞMASI ve UYGULAMA ALANI
Türkiye tarafından 22.03.2010 tarihinde ADR imzalanmıştır. 26.09.2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10.07.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 29.06.2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak ve 30.11.2005 tarihli ve 5434 sayılı Kanun ile kabul edilen Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına paralel olarak Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmelik düzenlenmiştir.
24.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliğin amacı tehlikeli maddelerin; insan sağlığı ve diğer canlı varlıklar ile çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde kamuya açık karayoluyla taşınmasını sağlamak; bu faaliyetlerde yer alan GÖNDERENLERİN, ALICILARIN, DOLDURANLARIN, YÜKLEYENLERİN, BOŞALTANLARIN, AMBALAJLAYANLARIN, TAŞIMACILARIN ve tehlikeli maddeleri taşıyan her türlü aracın OPERATÖR veya SÜRÜCÜLERİNİN sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarını belirlemektir.
TEHLİKELİ MADDE FAALİYET BELGESİ (TMFB) VE KAPSAMI
Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası gereğince tehlikeli maddelerin karayoluyla taşımacılığı alanında faaliyet gösteren ve bir takvim yılı içerisinde 50 TON VE ÜSTÜ MİKTARDA İŞLEM YAPAN; DOLDURAN, PAKETLEYEN, YÜKLEYEN, GÖNDEREN, ALICI, BOŞALTAN VE TANK-KONTEYNER/TAŞINABİLİR TANK İŞLETMECİLERİ, bu faaliyet alanlarından biri veya birden fazlası için Bakanlığa başvurarak TEHLİKELİ MADDE FAALİYET BELGESİ almaları zorunludur.
Sınıf 1 (PATLAYICILAR), Sınıf 6 (ZEHİRLİ VE BULAŞICI MADDELER) ve Sınıf 7 (RADYOAKTİF MADDELER) ile iştigal eden işletmeler HERHANGİ BİR MİKTARA BAĞLI OLMAKSIZIN tehlikeli madde faaliyet belgesi almak zorundadır.
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANI İLE ÇALIŞMA ZORUNLULUĞU
Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliğin 33. maddesi uyarınca mezkûr yönetmelik kapsamında faaliyet gerçekleştiren işletmelerin, ADR Bölüm 1.8.3’te yer alan hükümlere göre tehlikeli madde güvenlik danışmanı ile çalışması zorunludur.
DENETİM, İDARİ PARA CEZALARI VE UYARILAR
•Yetkili Merciden izin almadan taşıma yapanlara,
•SRC-5 Belgesi olmadan taşıma yapanlara,
•Sertifikasız Paket kullananlara,
•Araçlarda işaretleme eksikliği olması veya işaretlemenin yapılmaması hallerinde,
•Faaliyet belgesi olmaksızın ADR kapsamında faaliyette bulunanlara,
•Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı bulundurmayanlara,
İdari para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca idari para cezasının yanında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından verilecek uyarı puanlarının sayısı 50’ye ulaşırsa İŞLETMELERİN FAALİYETLERİ DURDURULACAĞI hükme bağlanmıştır.
TMFB ALMAYAN VE TMGD İLE ÇALIŞMAYAN İŞLETMELERİN HERHANGİ BİR KAZA ANINDA UĞRAYABİLECEĞİ MUHTEMEL ZARARLAR
Türk Hukukunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 71. maddesinde, tehlike sorumluluğu, özel hükümle düzenlenmiştir. Maddede kanun koyucu;
“Önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur. Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme olduğu kabul edilir. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arz eden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemli ölçüde tehlike arz eden işletme sayılır.
Belirli bir tehlike hâli için öngörülen özel sorumluluk hükümleri saklıdır. Önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin bu tür faaliyetine hukuk düzenince izin verilmiş olsa bile, zarar görenler, bu işletmenin faaliyetinin sebep olduğu zararlarının uygun bir bedelle denkleştirilmesini isteyebilirler.”
demektedir. Burada bahsedilen sorumluluk hem işleten de hem de işletmenin malikindedir. Buradaki sorumluluk bir kusur sorumluluğu değil, aksine tehlike sorumluluğudur. Yani tehlike arz eden herhangi bir unsurun kullanılması, bulundurulması veya işletilmesi sebebi ile uğranılan zararlardan, bu unsuru elinde bulunduran ya da unsurdan yararlanan kişilerin kusurları olmasa ve zararın önlenmesi için tüm özeni göstermiş olsalar bile, önlenemeyebilecek tehlikeden sorumlu tutulmaları hali söz konusudur. Burada, zarar veren unsur ile doğmuş olan zarar arasında sebep-sonuç ilişkisinin bulunması yeterlidir, süjenin kusurlu davranmış olması gerekmez.
TBK’nın 71. maddesinin 2. fıkrası ise;
“Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme olduğu kabul edilir. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arz eden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemli ölçüde tehlike arz eden işletme sayılır.”
demektedir. Hiç şüphe yok ki Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan işletmeler, yukarıda da izah etmiş olduğumuz üzere tehlike sorumluluğuna sahiplerdir. Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyet gösteren işletmeler maddenin ikinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen “Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arz eden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemli ölçüde tehlike ar zeden işletme sayılır.” hükmü gereğince “önemli ölçüde tehlike arz eden işletme” olarak nitelendirileceklerdir. Bu münasebetle işletmelerin faaliyetleri çerçevesinde meydana gelebilecek kazalar nedeni ile hem işletme sahibi hem de işletmenin maliki tazmin sorumluluğu altındadır. Burada tazminden kurtulabilmesi için zarar veren unsur ile sonuç arasında bir sebep-sonuç ilişkisinin olmadığının ispatı gerekmektedir.
Ayrıca gerekli her türlü önlemin alındığının ispatı tazminatın hesaplanması esnasında sorumluların ödeyeceği miktarın belirlenmesinde önem arz etmektedir. Bu bağlamda işletme Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası gereğince TMFB almak ve TMGD ile çalışmak zorunda olmasına rağmen bu yükümlülüklerini yerine getirmemişse tazmin sorumluluğu daha yüksek olabilecektir.
Bunun yanında Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan işletmelerin TMFB almaları ve TMGD ile çalışmaları kaza risklerini asgari seviyeye indirmektedir. ADR gereğince tehlikeli bir maddenin hangi şartlarda taşınacağı, boşaltılacağı, istifleneceği o maddenin özellikleri baz alınarak ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir. Bu cümleden olmak üzere ADR’de belirtilen talimatlar dâhilinde yapılan işlemler neticesinde kaza riski çok az bir seviyeye inmektedir. Bu da işletmelerin ayıracağı küçük bütçeler ile büyük zararların önüne geçilmesini doğuracaktır.
TMFB ALMAYAN VE TMGD İLE ÇALIŞMAYAN İŞLETME YETKİLİLERİNİN CEZA KANUNU BAĞLAMINDA İŞLETME YETKİLİLERİNİN SORUMLULUKLARI
Bu bölümde Türk Ceza Kanunu (TCK) gereğince Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan ve TMFB almayan ve TMGD ile çalışmayan işletme yetkililerinin cezai sorumluluklarından bir kısmı incelenecektir.
TCK’nın 83. maddesinin kenar başlığı kasten öldürmenin ihmali, davranış ile işlenmesidir. Maddenin 1. fıkrasında; kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerektiği belirtilmiştir. İkinci fıkranın “a” bendinde ise maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişinin yükümlü olduğu icrai davranışın kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması hususudur. Bu münasebet ile Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan ve TMFB almayan ve TMGD ile çalışmayan işletme yetkilileri TCK 83 gereğince ihmali davranış ile kasten öldürme suçunu işleyerek, 10 yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceklerdir.
Yine TCK’nın 88. maddesinin ikinci fıkrasında ise kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesidir. Bu madde uyarınca Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan ve TMFB almayan ve TMGD ile çalışmayan işletme yetkilileri ihmali davranışla kasten yaralama/öldürme ve eyleme uyan diğer suçları işleyerek cezai müeyyide ile karşılaşabileceklerdir.
SONUÇ
Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan işletmelerin TMFB alarak bir TMGD ile çalışmaları hukuken bir zorunluluktur. Bu zorunluluk hem işletmeyi, hem işleteni, hem çalışan işçiyi hem de işletme sahibini koruyucu bir etki oluşturmaktadır. TMFB alarak bir TMGD ile çalışan işletmelerde yukarıda açıklandığı üzere kaza riski asgari seviyelere inecek olup, işletme yüksek miktarlı tazminatları ödemekten kurtulacaktır. Ayrıca bu tazmin sorumluluğunun yanı sıra bir kaza esnasında meydana gelebilecek olan ölüm ve yaralanmalar ile ilgili TCK 83 ve TCK 88 bağlamında hürriyeti bağlayıcı cezalardan Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 3. fıkrası kapsamında faaliyette bulunan işletmelerin işletenleri eğer TMFB almayıp bir TMGD ile de çalışmıyorlarsa sorumlu olacaklardır.